Çevirmenlere Özel Beslenme Rehberi
Kilo problemi olan bireylerin büyük bir çoğunluğundan aynı tepkileri alırız. İşim çok hareketsiz, bu yüzden kilo alıyorum ve kilo vermem imkânsız!
Peki, bu durumda tedavi süreci nasıl olmalı? İş değiştirmek zayıflamaya yardımcı olabilir mi? Bu çok da gerçekçi bir yaklaşım olmaz doğrusu. Aynı zamanda tedavi için geldiğiniz diyetisyenlerinde tüm gün masa başı çalıştığını hatırlatmak isterim. Aslında sizler ile bizler aynıyız. Sizinle aynı dertten mustaribiz. Evet, hareketsizlik çevirmenler için de büyük bir problem, ancak tek problem bu değil. Genelde serbest olarak çalışan çevirmenlerin düzenli bir hayatı olmaması, problemlerin artmasına sebep olmaktadır. Bazen çok acil yetişmesi gereken bir işin tüm gece uyumamanıza sebep olması büyük bir problemdir. Gece uyumamak size neleri kaybettiriyor dersiniz?
- Sirkadiyen ritim bozukluğu dediğimiz biyolojik saatin bozulması, bazı hormonların eksik salınmasına sebep olur.
- Uyanık kalabilmek adına çok fazla alınan kafein de vücudunuzun susuz kalmasına neden olmaktadır. Fazla kafein aynı zamanda, kemiklerdeki fazla kalsiyumun çözülmesine de neden olarak, eklem rahatsızlıklarını beraberinde getirmektedir.
- Gece boyu atıştırma ve vücudun bunu yakamayıp yağ depolaması, göbek çevresi yağlanması da bir diğer problemdir.
- Gece uyanık kalındığı için ertesi gün gündüz uyuma ve beraberinde gelen öğün dengesinin bozulması da cabası.
Migren atakları da çevirmenlerde sık görülen durumlardan biridir.
- Uzun süre bilgisayara bakmak, çok fazla kafein alımı ve yetersiz su tüketimi bu durumu tetiklemektedir.
- Bazı araştırmalar neticesinde zencefilin migren ataklarını azalttığı gözlemlenmiştir. Zencefili beslenmenize ekleyerek atakların azalmasına yardımcı olabilirsiniz.
- Zencefil çayı içmek, yoğurtlarımıza taze zencefil ilave etmek, çorbalarınıza pişmeden önce ilave etmek pratik seçenekler arasındadır.
- Aynı zamanda düşük magnezyum seviyeleri, migren ataklarının sıklıklarını arttırmaktadır. Sık atak yaşayanların, magnezyum seviyelerini kontrol ettirmeleri önerilir.
Yapılan en büyük hatalardan biri de çalışırken yemek yemektir. Yemek yemek için bir vakit ayırmamak, porsiyon kontrolü sağlamamanıza sebep olur. Bir yandan çalışırken diğer yandan yemek yedikçe doygunluk sağlamanız zorlaşacaktır. Aynı zamanda masanızda yemek alışkanlığı kazanmanız bir süre sonra size fast-food beslenmeye zorlayacaktır. Bu sebepten ötürü mutlaka yemek için kendinize vakit ayırmalısınız. Günlük periyodlar belirleyip mutlaka o saatlerde sağlıklı yiyecekler yemelisiniz.
Yemeği ofisinize sipariş etmek yerine, dışarı çıkıp yemek; size gün içerisinde biraz aktivite kazandırmış olacaktır.
Çalışma masanızda meyve suyu, çay, kahve yerine mutlaka su bulundurun. Kadınlarda yağ yakımı başlaması için günde 13 bardak, erkeklerde ise 16 bardak su gereklidir. Su tüketmek kendiniz için yapabileceğiniz en kolay ve en sağlıklı beslenme davranışıdır. Unutmayın!
Her zaman söylerim; 1 dilim pizzaya hayır demek zor, ama bir bardak su içmek kolay!
O zaman bugün kendinize bir iyilik yapın ve şimdi 1 bardak su için…
Herkese sağlıklı günler…
Fatma Sevilay Demirci
Yazar
Haliç Üniversitesi beslenme ve diyetetik bölümünden 2012 yılında mezun olmuştur. 2012 yılında Beylikdüzü'nde Diyetdem beslenme ve danışmanlık merkezini açmış, ardından 2013 yılında Diyetdem Kâğıthane şubesiyle daha geniş kitlelere ulaşmıştır. 2015 yılında ise sağlıklı yemekler sunan "havalı" kafeyi işletmeye başlamıştır.
© ÇeviriBlog adına Senem Kobya. Telif hakkı sahibinin izini olmadan yayınlanamaz, çoğaltılamaz ve basılamaz.