Tavuk Suyuna Bisküvili Pasta

“Hata insana mahsustur” derler; ama nedendir bilinmez çeviride yapılan hatalar kabul edilemezliğiyle gündeme gelir hep. Ne yani çeviri eylemini yapan biz çevirmenler insanüstü varlıklar mıyız yoksa hatanın kendisine mahsus olduğu insan statüsünde mi değiliz?

Çeviride hatayı en aza indirgeyebilmek adına alanında uzmanlaşmış çevirmenlere ihtiyaç olduğu yadsınamaz ancak uzmanların da hata yapabileceği su götürmez bir gerçektir. Zaten çeviride eğitim ya da dil edinci seviyesi ne kadar yüksek olursa olsun kişinin o an içinde bulunduğu her türlü şart ve durum onun hata yapmasına sebep olabilir. Ancak bu hata yapabilmenin önünü sınırsızca açan istisnai bir durum olmamalıdır. Bazı hatalar vardır ki anlık yanılgılardan ya da çevirmenin içinde bulunduğu ruh halinden kaynaklanmaktan öte artalan bilgisi eksikliğinden, çeviri eğitimi yoksunluğundan, kelime bilgisinin yetersizliğinden, kültürel farklardan ya da metin içi veya metinler arası bağlamdan kopuk olmaktan kaynaklanmaktadır. Konunun teorik kısmından biraz sıyrılıp pratik noktasında bazı örneklere yer verelim. Altyazı çevirisinde çığır açabilecek bazı örnekleri şöyle sıralayalım:

  • Filmde okul çıkışı tartışan iki çocuğun kavgaya tutuştuğunu görüyoruz ve biri bir diğerini yere yatırıp ensesinden tutarak ‘say uncle’ diyor. Ancak çevirmenimiz kültürel bağlamdan habersiz ‘give up’ anlamına gelen bu deyimi ‘pes de’ diye çevirmesi gerekirken ‘amca de’ diye çevirmeyi tercih ediyor.
  • Battle: Los Angeles adlı filmde şarjöründe mermisi biten asker ‘ I need another magazine’ diyor ve çevirmenimiz bu cümleyi ‘Dergiye ihtiyacım var’ diye çevirebiliyor. Magazine kelimesinin günlük hayattaki ilk anlamıyla çevrilmesinin filme kattığı renk paha biçilemez.
  • Topgun filminde kadın oyuncu Tom Cruise’a üzerinde bir adres ve saatin yazılı olduğu bir not kâğıdı veriyor ancak kâğıtta yazılı olan saatin kesinliğini belirtmek için ‘7.30 sharp!’ yazıyor ve çevirmenimiz bu sharp kelimesini de adrese dahil edip ‘7.30 da Sharp’ta buluşalım’ diyor.

İnsan böylesi hatalarla karşılaşınca ‘yok artık daha neler!’ diyebiliyor ancak dahası var. Turizm cenneti olarak adlandırdığımız güzelim memleketimizde yabancı misafirlerimize misafirperverlikte kusur etmiyoruz ama mutfağımızı tanıtırken oldukça komik hallere düşüyoruz. Buyurun sizlere birkaç örnek:

  • Gözlemeler → Observings
  • Kurban Kavurma → Victim Roasting
  • Karışık İskender → Confused Alexander
  • İçli Köfte → Sensitive Meatball

Biraz da tatlılardan alalım:

  • Kazandibi → Bottom of Win
  • Ekler → Adds
  • Şekerpare → Sugarpiece

Belki altyazı ya da mutfak alanlarında yapılan bu tür çeviri hatalarının geri dönüşü olabilir. Peki ya hukuk metinlerinde yapılan çeviri hatalarının geri dönülemez nitelikteki sonuçları? İşte bu noktada gündeme gelen konu tek bir alanda uzmanlaşmış ve o alanın hakkını vererek çevirisini yapabilen çevirmenler yetiştirmek oluyor ve biz akademisyenlere büyük işler düşüyor. Hukuk çevirisi dersinde çevirisi yapılan metinlerde pek çok hatanın yapılmasının en büyük nedeni çevirmen adaylarının hukuk diline aşina olmayışları dolayısıyla kelime bilgilerinin yetersizliği ve bu alanla daha önce hiç karşılaşmamış olmalarının verdiği ‘hata yapabilirim’ korkusu. Çünkü hukuk çevirisinde çevirmen ya da tercüman tarafından yapılacak hataların yaptırımları yine kendisine olacaktır. Bu nedenle her şeyden azar azar olması yerine bir işi tam anlamıyla ve layıkıyla yapmanın taraftarı olduğumu belirtirken hukuk metinlerinde sıklıkla yapılan çeviri hatalarına birkaç örnek vermekte fayda görüyorum:

Kelime Hatalı Çeviri Doğru Çeviri
Crime record Suç Rekoru Sabıka Kaydı
Satisfaction Memnuniyet Borcun İfası
Demobilisation Hareketsizleştirme Terhis/Tasfiye
Letter of advice Tavsiye Mektubu İhbarname
Decree of nullity İptal Kararı Boşanma Kararı
Registry of Deeds Senetler Kütüğü Tapu Sicil Kaydı

İşte böylesine büyük hatalar çevirmenlerin yaptıkları ufakta olsa tüm hatalarının kabul edilemez olmasına yol açıyor. Kısacası çevirmenin hata yapma lüksünün olmadığı düşüncesini zihinlere zerk ediyor. Bunlara mahal vermemek adına yapılan çevirilerin alanında uzman kişilerce yapılmasının yanı sıra bu çevirilere kalite değerlendirmesinin uygulanması gerekliliği kaçınılmaz bir hal alıyor. Yoksa çeviriler ‘Tavuk suyuna bisküvili pasta’ya dönüyor.

Okt. Selçuk Kantemir

Yazar

İstanbul Üniversitesi Çeviribilim Bölümü İngilizce Mütercim Tercümanlık Anabilim Dalı’nda okutmanlık yapmakta ve Çeviribilim Bölümü Yüksek Lisans Programı’nda eğitimini sürdürmektedir.

© ÇeviriBlog adına Senem Kobya. Telif hakkı sahibinin izini olmadan yayınlanamaz, çoğaltılamaz ve basılamaz.

Pin It on Pinterest

Share This