Başlarken
Herkese merhaba,
Yazıya başlarken ne kadar umutlu olduğumu belirtmek istiyorum. Büyük emekler verdiğimiz Çeviri Kitabı çıktı. Daha önce hiç yapılmamışı yapmanın verdiği bir heyecan var üzerimizde, ancak bunun yorgunlukla karışık bir heyecan olduğunu söylemem gerekiyor. Pek kolay değil gerçekten, hiç denenmemiş bir proje olması da yorgunluğumuzun artmasına sebep oluyor. Kolay değil evet, ancak az sürede çok işler başaran ekibimiz sayesinde çalışmalarımız aksamadan devam ediyor. Tüm çabasını ortaya koyarak çalışan, bunu yaparken de büyük bir özveri örneği gösteren ekibimiz kitap için çok umutlu. Emek veren herkese çok teşekkür ederek çalışma sürecimize kısaca değinmek istiyorum.
Her şeye bir yıl önce başladık. O ilk adımı atarken duyumsadığımız heyecan bize ilham verdi. Bir çeviri kitabında ne olmalıydı, kimlere ulaşmalıydık, neler yazmalıydık, nerelere değinmeliydik? Yanıtlanacak o kadar çok soru vardı ki… Öncelikle konseptimizin sınırlarını belirledik, asla kâr amacı gütmeyeceğimiz, salt gönüllülük ilkesine bağlı kalarak yürüteceğimiz bir proje olmalıydı bu. Çeviri kitabının çıkmasına sebep olan şey de buydu: Akıllardaki soru işaretlerini silmek. Çevirmen olmak isteyen lise öğrencisinden, çeviri eğitiminde akademik kariyer yapmak isteyen mezunlara, kendi işletmesini kurmayı düşünenlerden, sadece çevirinin ne olduğunu merak edenlere kadar herkesin ulaşabileceği bir rehber çıkarmak! Birkaç toplantı sonrasında hâlâ yanıtlamakta zorluk çektiğimiz sorular vardı. Bu toplantı süreci ekibimizin her türlü teknolojiden yararlandığı, iletişim kurabilmek için telefonuna sarıldığı, klavyesinin dayanıklılık sınırlarını zorladığı, internet şifrelerini soradurduğu ilginç bir süreçti doğrusu! Ekibimizin bir kısmı ülkenin diğer ucunda olunca böyle şeyler yapmamız çok normal, ancak diyorum ya ekibimiz sağlam. Gülüp geçiverdik olanlara, proje ertelenemezdi. Peki; bir yıl kitap çıkarmak için yeterli bir süre miydi? Olmadığını bildiğimiz için vaktimizi daha iyi kullanmamız gerektiği bilinciyle çalışmalarımıza dört elle sarıldık. Elbette herkesin yoğun olduğu bir dönemde böyle bir çalışmayı ortaya koyabilmek için dinlence vaktimizden kısmamız gerekti. Fakat bunun keyfini hep birlikte sonradan çıkarmayı umuyoruz, yapacaklarımıza dair beslediğimiz umut bize enerji veriyor.
Kitabın yoğun bir çalışmayla belirlediğimiz başlıklarından söz edelim biraz. Çeviri Kitabı giriş niteliğinde bir kitap olduğu için bu kitapta daha çok çevirmenlerin neler yaptığının, çevirmenin kim olduğunun, çevirmenin bilmediğimiz yönlerinin, çevirinin aslında nasıl bir süreçten geçtiğinin anlatıldığı çok başlık var. Yazar kadromuz, çeşitli üniversitelerden akademisyenler, çeviri işletmecileri, çeşitli uzmanlık alanlarında profesyonelleşmiş çevirmenler, proje yöneticileri, çeviri teknolojisiyle yakından ilgilenenler, yıllarını çeviriye adamış olan çok değerli kimselerden oluşuyor. Böyle bir kadroyu bir arada görebilmek bizler için de çok değerli olmakla birlikte kitabımızın kalitesi konusunda şüphe duymayacağınızı gösteriyor. Kitap içinde yer alan başlıkların hepsi en çok sorulan sorulara cevap niteliğinde hazırlandı, herkese hitap edebilme ilkemiz unutulmadı ve yazıların dilinin anlaşılır olması önemsendi.
Ekibimiz, Çeviri Kitabı’nı bitirdikten sonra da boş durmamakta ısrarlı. Çeviri Kitabı tamamlandıktan sonra üzerine çalışacağımız diğer projeler bizi bekliyor. Yeni şeyler yapmanın heyecanı var üzerimizde, desteğinizle daha güzel şeyler yapmayı umuyoruz.
Herkese teşekkürler!
Funda Karabacak
Yazar, Editör
İstanbul Üniversitesi İngilizce Mütercim Tercümanlık bölümünde eğitim almaktadır. 2013 yılından beri çeşitli alanlarda serbest çevirmenlik yapmaktadır. Çeviri Kitabı ve Çeviri Yarışması ekibinden olmakla birlikte, ÇeviriBlog’ta editördür.
© ÇeviriBlog adına Senem Kobya. Telif hakkı sahibinin izini olmadan yayınlanamaz, çoğaltılamaz ve basılamaz.